Gelişim yolculuğunda üzerinde durulması gereken birinci oluşum hedef belirlemektir. Hedefi olmayanlar rüzgarın estiği yöne savrulup gitmeye mahkumdurlar. Endüstri 4.0'ın hızla üretime katıldığı buna paralel olarak toplum 5.0’ın inşa edildiği günümüzde doğal seçilimde ayakta kalmalıyız. Bunu başarabilmek için şirketimizin yönetim biçimini güncellemeli ve çalışanlarımızın bakış açılarını genişletip, değer katan organizasyonlar inşa etmeliyiz.
Bir çok meslek dalının yok olma ile karşı karşıya kaldığı ve yeni mesleklerin ortaya çıktığı değişim döneminde Prf.Dr.Erhan Erkut’un da dediği gibi “Geleceğin meslekleri yoktur, meseleleri vardır.” Bu meseleleri tespit etmek ve onlara karşı çözümler üretebilmek büyük önem taşımaktadır. Yeni meselelerin çıktığı bir devirde bunları çözecek olan nedir? 21. yüzyıl yetkinliklerinin en önemlileri arasında olan “İş birlikçi problem çözme.”
Maalesef ülkemiz dünya sıralamasında bu konuda en sonda. Ekip üyesi olarak istihdam ettiğimiz arkadaşlarımız bu ülkenin insanları, iş birlikçi problem çözmenin en sonda olduğu bir ülkenin insan kaynakları ile arzulanan sonucu alabilmesi nasıl mümkün olabilir? Bu noktada sürekli öğrenme ve kurum içi eğitim bütçesi devreye giriyor. Çalışanlarının yetkinliklerinin arttırılması için katkı yapanlar bu problemi aşabilir. Dikkat edilmesi gereken nokta yetişkin eğitiminin çocuk eğitimi gibi olmadığıdır. Sonuç odaklı eğitimde yetişkinlerin konuya müdahalesi ve aktif katılımı sağlanmalıdır. 1800 lü yılların sanayisinin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını sağlayan eğitim metodları hiç bir zaman işe yaramayacaktır. Buradaki zarar finansal olmaktan öte zamandan ve gelişim sonucunun elde edilememesinden olur. Bizi harekete geçirecek ve performans artışını sağlayacak en önemli konu inanışlardır. Eğitim bizim inanışlarımızı ve bakış açımızı şekillendirmelidir.
Çalışanlarımız şirketimize, vizyonumuza, güvenirse rekabet ortamında kazanan biz oluruz. Güvenin sağlanması için gitmek istediğimiz noktayı onlara aktarabilmeliyiz. Bu sistemleri hayata geçirmeliyiz. Yoksa sonbaharda rüzgarın dalından koparıp savurup attığı bir yaprak gibi düşmeye ve ticaret sahnesinden silinmekle karşı karşıya kalırız.
Toplum 5.0 da yapılması gerekenlerden bir tanesi de dijital ortamın kullanımıdır. Yapay zeka hızla hayatımıza girmekte ve hizmet alanlarını arttırmaktadır. Bu sebeple ekip arkadaşlarımızın dijital platformlardaki paylaşımları önemlidir. Kendimiz ve işletmemiz için yapay zekanın çalışma yöntemlerini test ederek stratejilerimize uyarlamalıyız.
5.0 toplumun oluşumu demek müşteri kitlemizin de bu bakış açısında ve teknoloji kullanan seviyeye çıkması demektir. Bir yandan ekibin gelişimini sağlarken diğer yandan müşteri ihtiyaçları ve analizlerine yoğunlaşmalıyız. Ekip arkadaşlarımızı hem finansal hemde yetkin anlamında geliştirmeliyiz. Müşteriye en iyi hizmeti vermeye çalışırken onu önemsediğimizi gösteren stratejiler takip etmeliyiz. Anketler yapmalı direkt ona hitap eden satış kanalları kullanmalıyız. Bu satış ve pazarlama kanallarında performans ölçeklendirme tabloları ile takibi sıkı tutmalıyız. Datalar doğruyu söyler ve arzu ettiğimiz noktaya giderken en büyük pusulalarımızdır.
İstikrarlı karar verirken şu kadim kuralı göz önünde bulundurmalıyız.
“Her şey her şeyi kuşatmıştır.” Bağımsız hiçbir şey yoktur.
תגובות